Bu sabah kahvaltıyı blog yazarı arkadaşlarımla birlikte Çırağan Kafede yaptık. Benim blog yazarı arkadaşlarımla ilk buluşmamdı. Hem konuşulan konulardan, hem arkadaşlarımla birlikte olmaktan çok keyif aldım. Bursalı bloggerlar olarak bundan sonra sosyal sorumluluk projelerinde yer alacak ve sizlerle paylaşacağız.
Hayattan keyif almak için beklemeye gerek yok. Sevdiklerine zaman ayır. Negatif insanları yavaş yavaş çıkar hayatından. Yapmaktan zevk aldığın şeyleri yap, ye iç, gez dolaş. Çünkü geçip giden bir saniyenin bile tekrarı yok.
29 Ekim 2011 Cumartesi
28 Ekim 2011 Cuma
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.
27 Ekim 2011 Perşembe
Sizin renginiz hangisi ?
Sevgili Dostlarım GÜNAYDIN
Sabah işe gelirken bir diyaliz merkezinin camında okudum bu cümleyi "Renklerinizi Kaybetmeyin" bana çok anlamlı geldi o an babamı düşündüm rahmetli babam 11 yıl diyalize girdi. Kanı düştüğünde rengi karasarı olurdu o camda kasdedilen sağlıktı elbette ama ben bir an şöyle düşündüm aslında her birimiz farklı farklı renklere sahibiz değil mi? Herkesin hassasiyeti, sakinliği, hırçınlığı, merakı, ilgisi, el becerisi, hobileri farklı, düşündümde benim renklerim hangileri acaba ?
Sizin renginiz hangisi ?
24 Ekim 2011 Pazartesi
Fırında Turşu Yapmaya Ne Dersiniz
Yeni bir turşu öğrendim mis missss... Yapmakta biraz geç kaldım ama ucundan köşesinden yakaladım biberleri... Valla yeni haberdar oldum böyle bir turşudan bilsem yapmaz mıydım, burada sizlerle paylaş mazmıydım :) Sağolsun annem yeni öğrenmiş yapıp getirdi bir kavanoz, bayıldıkkkkk... Onun getirdiği bu biberlerin tamamen kırmızı olanlarındandı. Ben ancak pazarda bunları bulabildim. Şimdi tarife geçelim.
Biberleri temizleyip, aynen göründüğü gibi
tepsiye diziyoruz.
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı sirke
yarım çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz şeker
ve 1 diş sarımsak koyarak
fırında yumuşayana kadar pişiriyoruz.
VAN'da deprem
Millet olarak çok zor günler geçiriyoruz. Terör iyice hortlamış can almaya devam ediyor,deprem yüzlerce can almış yüreğimiz yanıyor. Korku, üzüntü, endişe yürekleri dağlıyor şu günlerde geçen hafta şehit haberlerine çok üzüldük, bu haftaya da deprem damgasını vurdu Allah rahmet eylesin yüzlerce kayıp var, yüzlerce de yaralı, Allah sonumuzu hayır etsin, yakınlarına kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Çok üzgünüm...
19 Ekim 2011 Çarşamba
Terörü Lanetle Kınıyorum
Bu nasıl bir acı böyle yüreğimi yaktı
kocaman bir taş oturdu mideme
boğazım düğümlendi
Düşündükçe kahroldum o anaların
bu haber karşısında ne hale geldiğini
Terörü lanetle kınıyorum
Kahrolsun PKK
11 Ekim 2011 Salı
Bu Yükü Niye Taşıyorum
Brenda yamaç tirmanisi yapmak isteyen genç bir kadindi. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tirmanisina katildi.
Tirmanacaklari yere vardiklarinda, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalik bir yamaç çikti karsilarina. Tüm korkularina ragmen, Brenda azimliydi. Emniyet kemerini takti, Ipi yakaladi ve kayanin dik yüzüne tirmanmaya basladi.
Bir süre tirmandiktan sonra, nefeslenebilecegi bir oyuk buldu. Orada asili dururken, gruptan yukarida ipi tutan kisi dalginliga düserek Ipi gevsetiverdi. Aniden bosalan ip, hizla Brenda'nin gözüne çarparak lensinin düsmesine neden oldu.
Lens çok küçüktü ve bulunmasi neredeyse imkânsizdi. Lens yamacin ortasinda bir yerlerde kalmisti ve Brenda artik bulanik görüyordu.
Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulmasi için Allah'a dua edebilirdi yalnizca. Ve içten içe düsünüp dua etmeye basladi.
"Allah'im! Sen bu anda buradaki tüm daglari görürsün. Bu daglar üzerindeki her bir tasi ve yapragi bildigin gibi, beni lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardim et."
Patikalardan yürüyerek asagi indiler. Asagi indiklerinde, tirmanmak üzere oraya dogru gelen yeni bir grup gördüler.
Içlerinden biri "Aranizda lens kaybeden var mi?" diye bagirdi."
Brenda'nin sonradan ögrendigine göre, lensi bir karinca tasiyordu ve karinca yürüdükçe yavasça kayanin üzerinde hareket edip parlayan lens kizlarin dikkatini çekmisti.
Eve döndüklerinde Brenda lensini nasil bulduklarini babasina anlatacak ve bir karikatürcü olan babasi da agziyla lens tasiyan bir karinca resmi çizerek, karincanin üzerindeki baloncuga sunlari yazacakti:
"Allah'im! Bu nesneyi neden tasidigimi bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse tasiyamayacagim kadar agir. Ama istedigin sadece bunu tasimamsa,senin için tasiyacagim.."
KISSADAN HiSSE: "BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM" demeyin...
Bir süre tirmandiktan sonra, nefeslenebilecegi bir oyuk buldu. Orada asili dururken, gruptan yukarida ipi tutan kisi dalginliga düserek Ipi gevsetiverdi. Aniden bosalan ip, hizla Brenda'nin gözüne çarparak lensinin düsmesine neden oldu.
Lens çok küçüktü ve bulunmasi neredeyse imkânsizdi. Lens yamacin ortasinda bir yerlerde kalmisti ve Brenda artik bulanik görüyordu.
Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulmasi için Allah'a dua edebilirdi yalnizca. Ve içten içe düsünüp dua etmeye basladi.
"Allah'im! Sen bu anda buradaki tüm daglari görürsün. Bu daglar üzerindeki her bir tasi ve yapragi bildigin gibi, beni lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardim et."
Patikalardan yürüyerek asagi indiler. Asagi indiklerinde, tirmanmak üzere oraya dogru gelen yeni bir grup gördüler.
Içlerinden biri "Aranizda lens kaybeden var mi?" diye bagirdi."
Brenda'nin sonradan ögrendigine göre, lensi bir karinca tasiyordu ve karinca yürüdükçe yavasça kayanin üzerinde hareket edip parlayan lens kizlarin dikkatini çekmisti.
Eve döndüklerinde Brenda lensini nasil bulduklarini babasina anlatacak ve bir karikatürcü olan babasi da agziyla lens tasiyan bir karinca resmi çizerek, karincanin üzerindeki baloncuga sunlari yazacakti:
"Allah'im! Bu nesneyi neden tasidigimi bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse tasiyamayacagim kadar agir. Ama istedigin sadece bunu tasimamsa,senin için tasiyacagim.."
KISSADAN HiSSE: "BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM" demeyin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)