30 Nisan 2011 Cumartesi

Sütlü Un Helvası



Malzemeler

1 su bardağı un
1 su bardağı şeker

2 su bardağı süt

1 yemek kaşığı fıstık
tereyağ ve tarçın


Yapılışı :Un ve fıstıklar tereyağ ile kavrulurken (unu kavurmaya yetecek kadar yağ kullanıyoruz) diğer yandan süt ve şekeri, şeker eriyene kadar ısıtıyoruz. Misss gibi kavrulmuş un kokusu etrafa yayıldığında azar azar sütü ilave ediyor ve kaşıştırmaya devam ediyoruz. İlk süt ilave edildiğinde eyvah beceremedim ben bunu paniği yaşayıp bırakmayın kısık ateşte karıştırmaya devam edin bir süre sonra tam kıvamını alacaktır. Bir süre demlendirip bir yemek kaşığı yardımı ile servise hazırlıyoruz. AFİYET OLSUNNN.

27 Nisan 2011 Çarşamba

Çikolata soslu fincan keki

Fincanda yaptığım kekleri

görümceme anlatınca merak etti

bu defa da kakaolusunu yapıp üzerine çikolata sos

ve hindistan cevizi serperek servis yaptım.

Aynı browni gibi olmuştu çok hoşlarına gitti.






2 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı un
1 tatlı kaşığı kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
çikolata sosu
hindistan cevizi

Yapılışını kekler başlığı altında bulabilirsiniz.

24 Nisan 2011 Pazar

Çamlıca Fotoğrafları-2



Eşim ve ben


Kızım, görümcem, eşi ve eşim



Oğlum ve Kızım




çay,ayran ve meyvasuyu eşliğinde sigara böreği ve gözleme



Sürpriz bir İstanbul çıkartması ve Çamlıca gezimiz


Cuma gecesi eşim işten eve gelince

Sürprizzz yarın banada tatil İstanbula gidiyoruz dedi

Apar topar hazırlanıp düştük yollara...

Cumartesi günü hava harikaydı Çamlıca'ya gittik

(Bu arada tüm çocukların bayramını kutluyorum)

Tabi sizlerle paylaşmak için bir çok fotoğraf çektim

Boğaz manzarasına hakim harika bir yer

şimdi sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum

önce boğaz manzarası, sonra rengarenk çiçekler

özellikle laleler harikaydı ve tabiki biz






























18 Nisan 2011 Pazartesi

Dağıstan Pilavı

Ne zamandır paylaşmak istiyordum bu pilavı sizlerle

bu lezzetle evlendiğimde tanıştım ve çok sevdim

Kayınvalidem özellikle Ramazan ayında

iftar davetlerinde yapar bu pilavı

kendisi Dağıstan kökenlidir, oraya özgü bir pilav

geçen gelişinde yapmış getirmiş sağolsun

hemen fotoğrafını çekip tarifi eklemek istedim



Arzu ettiğiniz kadar pirinç tuzlu suda haşlanır. Püf noktası burası ne diri kalacak nede lapa olacak şekilde haşlanacak. Diğer tarafta kestane haşlanır küçük parçalara kesilir çokta küçük olmayacak ama dörde bölünür desek doğru olur aslında, kuru üzüm suda bekletilip şişmesi sağlanır, kuşbaşı et haşlanır, tereyağ ile biraz kavrulur (kıymalıda yapılabilir bizimki bu sefer kıymalıydı) , haşlanmış pirince karıştırılır tepsiye alınırken ara ara kızdırılmış tereyağ ilave edebilirsiniz yağ oranı size kalmış... tarifimiz bu kadar, damak tadıma uyar bende deneyeyim derseniz buyrun deneyin benim damak tadıma uydu çok severek yiyorum. Teşekkürler Annecim

17 Nisan 2011 Pazar

Bir Pazar daha geçti

Bizim evde Pazar günleri aile bireylerinin

hep birlikte kahvaltı yaptıkları tek gün

bu yüzden daha bi özel daha bir güzel oluyor

aheste aheste çaylar içiliyor

muhabbetler ediliyor


MUTLU PAZARLAR

Makarna Salatası

1/2 paket makarna haşlanır. Yoğurt içine 1 diş sarımsak rendelenir, mayonez ve tuz ilave edilerek karıştırılır. Sosis ve kornişon turşuları küçük küçük doğranır ve makarnaya karıştırılır.

Cuma akşamı arkadaşlarım vardı


Böreklerin tarifini börekler başlığı altında bulabilirsiniz.

İyi Pazarlar

Tiramisu




1 adet kakaolu pastaban

4 su bardağı süt

1 adet yumurta

3 fincan şeker

3 fincan un

1 paket labne peyniri

2 yemek kaşığı nescafe

kakao

1 bardak ılık süt içine karıştırılan nescafe ile pastabanın iki yarısıda ıslatılır. Labne hariç kremanın malzemeleri karıştırılarak pişirilir. Ilınınca içine labne eklenip çırpılır. Kekin arası ve üzeri bu karışım ile kaplanır. Soğuyunca üzerine çay süzgeçi yardımı ile kakao serpilir.


15 Nisan 2011 Cuma

Kahve Fincanında Top Kek


Duyupda bir türlü akıl erdiremediğim

olur mu olmaz mı derken

blog dostlarımın sayfalarında görüp imrendiğim

fincanda keklerden bende nihayet yaptım

.

Malzemeler

2 yumurta

1 çay bardağı un

1 çay bardağı şeker

1 çay kaşığı kabartma tozu

Limon kabuğu rendesi

Fındık, üzüm, damla çikolata süslemek size kalmış

Çikolatalı sos ile de servis yapılabilir


Yapılışı Yumurta ile şeker çırpılır , şeker eridiğinde un ve kabartma tozu ilave edilerek çırpmaya devam edilir. 5 adet kahve fincanına bu karışım paylaştırılır. Fincanlar tencereye yerleştirilir. Tencereye fincanların yarısına gelecek şekilde su ilave edilir. Su kaynadıktan sonra ocak kısılarak 15 dakika pişirilir.

9 Nisan 2011 Cumartesi

Gölyazı-Apolyont



Arkadaşlar bugün öğleden sonrayı Gölyazı'da geçirdik

Burası küçük bir balıkçı köyü

Halkı çok misafirperver bizi çok güzel karşıladı

Sevgili Zehra ve Sami'ye çok teşekkür ediyorum

birlikte çok güzel bir gün geçirdik

ne iyi ettiler bu güzel köye gitmeyi önermekle



Sami-Zehra ve güzel kızları Zeynep




Melih'in en çok istediği şeylerden biriydi traktöre binmek

bugün onuda gerçekleştirdik

Burasıda eski bir kiliseymiş şu an restarasyon yapılıyor


Hava harikaydı bugün ne terledik, ne de üşüdük diyebilirim
Ben, oğlum ve kızım


Melis bayıldı buraya



Melih'de denize taş atcam deyip durdu

Çocuk nasıl ayırdetsin değil mi?

Oğlum ve Eşim



Suya ellemeden yapamayız


Ağlama deyip sarıldılar çınara




Zehra ,Ben ve Melih


Ağlayan Çınar

Çınar Neden Ağlıyor

Anlatılan odur ki; şimdiki adı Gölyazı olan Apolyont şehrinde, Osmanlı döneminde Rumlar ve Türkler birlikte yaşarmış. Bizim delikanlı Mehmet güzeller güzeli Rum kızı Eleniye sevdalanmış. Çocukluktan beri süregelen bu aşk, Kurtuluş Savaşı yıllarında Rum köylerinin boşaltılmasııyla birlikte bir kabusa dönüşmüş. Mübadele ile Apolyontta bulunan Rumlar ile Selanik te bulunan Türkler yer değiştirmiş. Apolyonttan topyekün yola çıkan Rumlar içerisinde Mehmet'in sevgilisi Eleni ve aileside varmış. Bunu öğrenen Mehmet kalabalığın içerisinde sevdiği kızı Eleniyi aramaya başlamış. Tam onu gördüğü sırada Eleninin büyük ağabeyi Yorgi Mehmet'in yolunu kesip geri dönmesini ve Eleniyi unutmasını söylemiş. "Bizler artık kardeş komşular değil, düşman iki milletiz. Bu iş asla olmaz!" demiş. Mehmet sevdasından asla vazgeçmeyeceğini gerekirse bu uğurda canını bile vereceğini söylemiş. Bunun üzerine sinirlenen Yorgi, hançerini çekip defalarca Mehmete saplamış. Aldığı yaralarla acılar içerisinde kıvranan Mehmet, son bir gayretle Eleniyle gizli gizli buluştuğu ulu çınarın oyuğuna kadar gelmiş.Vücudundan akan kanlarla çınarın oyuğuna şunları yazmış:"Canım sevdiğim, sonsuza dek seni burada bekleyeceğim." Konvoy ilerlerken Eleninin sırdaşı, can dostu Penelopi, Yorgi ile Mehmet arasında geçen tartışmayı görmüş koşarak can dostunun yanına giderek bütün olan biteni anlatmış. Olanları öğrenen Eleni, bir fırsatını bulup konvoydan ayrılarak doğruca sevdiğine koşmuş. Ancak çınarın oyuğuna geldiğinde her zaman en mutlu anlarını geçirdiği bu ulu çınar onun kabusu olmuş. Biricik sevdiği kanlar içerisinde oracıkta boylu boyuna yatıyormuş. Sevdiğinin başını kollarına almış, son kez gözlerine bakmış, hıçkırıklar içerisinde ağlayarak "Merak etme bitanem, az sonra kavuşacağız ve sonsuza dek bu çınarın oyuğu olacak yuvamız, bu çınar var oldukça sonsuza dek yaşayacak sevdamız..."demiş. Daha sonra belinden çözdüğü kuşağının bir ucunu çınarın bir dalına, diğer ucunu da boynuna geçirerek oracıkta canına kıymış.Efsane odur ki; ulu çınar bu hazin öykünün ardından kanlı gözyaşları dökmeye başlamış.



Canlarım benim


Leyleklerimiz gelmiş



ve de taze taze balıklar